Maquia: When the Promised Flower Blooms / Sayonara no Asa ni Yakusoku no Hana wo Kazarou



Uzun zamandır anime izlemeye ara vermiştim ki bu muhteşem naiflikteki  ova ile tanışana kadar.  OVA uzun adıyla Original Video Animation, geneli 20-25 dakika olan animelere oranla daha uzun süreli ve daha büyük bütçeli olan yapımlardır ve piyasaya direk dvd olarak sunulurlar. Maquia: When the Promised Flower Blooms ( Maquia: Veda Sabahında Açan Söz Verilmiş Çiçek) isimli animemizde işte bu OVA'lardan. 1 saat 54 dakika boyunca birçok duyguyu hissetmenizi sağlayan animemiz, çok ama çok naif bir yapıya sahip. Bizleri fantastik bir dünya ile buluşturuyor, bu fantastik dünyada tüm insani duygularımızla bizleri sınıyor. Animenin senaristi olan Mari Okada'nın "Ano hi Mita Hana no Namae wo Bakutachi wa Mada Shiranai" isimli bir diğer animesini de severek izlemiştim.

Anime, fantastik bir dünya inşa etmiş ve bu fantastik dünyada birçok uygarlık bulunmakta ki bu uygarlıklardan birisi de Iorp topraklarıdır. Iorp halkı, diğer uygarlıklardan oldukça uzak bir diyarda, tamamen kendi hallerinde yaşamaktadırlar. Iorp halkı, günlük hayatlarını, hissettiklerini, söylemek istediklerini, yaşadıklarını  "hibiol" denilen kumaşları dokuyarak hayatlarını sürdürmektedirler. Iorp halkının bir diğer özelliği gençliklerini, görünüşlerini kaybetmeden sonsuza kadar yaşabiliyor oluşlarıdır. Hem dokudukları kumaşların çok ama çok kaliteli olmasından hem de sonsuz yaşam gücüne, fiziksel görünüşleri değişmeden sahip olmaları diğer uygarlıklar tarafından hedef haline gelmelerine yol açmıştır. 

Antik uygarlıkların güçlerini kullanarak diğer uygarlıklar arasından öne çıkmak isteyen Mezarte uygarlığı, Renato adı verilen ejderhaya benzeyen antik yaratıkları ele geçirdikten sonra uzun yaşama ulaşma hedeflerini gerçekleştirebilmek içi Iorp halkına yani ayrılıklar ırkını ele geçirmeye karar verirler. Renatolarla birlikte Iorp uygarlığını basarak kadınları saraylarına götürürler. Kızıl göz hastalığına yakalanan Renatolardan biri kontrolden çıkınca esas kızımız Maquia'nın baskından kaçmasına neden olur. 

Evini ve arkadaşlarını kaybeden Maquia, ölmeyi düşünürken annesi hırsızlar tarafından öldürülmüş bir bebeği bulur ve daha ilk görüşte bebeğe büyük bir sevgi duyar. Kendisi gibi yetim olan bu bebekle kurduğu bağ, onun annelik duygusunu öğrenmesine yol açar. Animemizdeki esas noktada Maquia ve Ariel adını verdiği bebekle arasında oluşan bağın zaman içinde yeniden şekillenmesi. Anime de Maquia'nın Ariel'e annelik yaparken karşılaştığı zorlukları, Mezarte Uygarlığının Iorp halkına karşı davranış biçimlerine tanık oluyoruz.


Anime başladığı andan bittiği ana kadar bizlere insanlar arasındaki derin sevginin nasıl olabileceğini, bu derin sevginin bazen anne-çocuk ilişkisi üzerine kuruabileceğini, bazense değişebileceğini gösteriyor. Daha da önemlisi sonsuza kadar yaşayan Iorpların ölümlü insanlarla kurdukları ilişkilerin onlar için ne kadar önemli ve ne kadar kırıcı olabileceğini bizlere gösteriyor. Daha fazla spoilere boğmak istemiyorum sizleri ama lütfen bu animeye bir şans verin. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

No Mercy (2019)

Bir Sonraki Hedefim Kim? : Killing Eve

The Outlaws (2017)